Ben de böyleyim işte. Değişmez bir deli (?) Kendimi bildim bileli hedeflerim aynı; İdeallerim, yaşam görüşüm, dostluğa olan inancım, sevgilerim, aşklarım, yüreğim!..
Bu dünyada insanların yarattığı sanal duygular, yaşamlar içinde soluyamadım hiçbir zaman. Nefessiz kaldım. Boğuldum. Acılarla yoğruldum. Hüzünle yıkandım. İçimde yiten çığlıklar da, suskunluğumla duruldum.
Her şeyi sevdim. Minicik bir kır çiçeğini, köpek yavrusunu, denizi, gökyüzünü, umudun rengi maviyi, doğanın yeşilini, benliğimin tek dili sözcüklerimi, kâğıdı, kalemi, şiiri, sanatı, yaşamı…
İnsanlar sevdim, paylaştım, dost bildim. Bir bu kadar tiksindim her şeyden. İncindim, sarsıldım, yıkıldım, terk edildim, terk ettim… Kendimi sorguladım, yargıladım, fermanı kestim.
Düşlere daldım, kulaç attım yorulmaksızın. Mutluluğu, huzuru, umudu aradım. Düşünmeksizin dağın zirvesinden, hırçın çağlayanlara atladım da ölmedim. Güçlendim. Ayağa kalktım, yeniden yoluma devam ettim.
Ölümü gördüm. Ansızın, kalleşçe gelen… Görürken, duyarken, nefes alırken öldüm (!)
Özledim. Hiçbir gidenin, geri dönmeyeceğini bilmenin özlemiyle kavruldum. Özleme dönüştüm.
Çaresizliğin girdabında kayboldum. Yürümekteyim bilinmezime. Bildiğim her şeyi unuttum. “Bir tek şey biliyorum hayatta, o da hiçbir şey bilmediğimdir.” Bu bilgimle öleceğim…
Her şeye karşın, seviyorum her şeyi. Öyle bir yürek ki bende ki, uslanmaz bir çocuk gibi. Küçüğüm daha çok, büyümeyi öğrenemeyecek bu deli yüreğim.
Dost bildi mi paylaşacak, âşık oldu mu görmeyecek, sevecek. Hüzünde olsa her nokta.
Nihal KÜÇÜKDÖNMEZ
12.12.2005 / Pazartesi
23.55
0 yorum:
Yorum Gönder