Şimdi, derinliğine dalıp sığ ırmakların en maviliğine, yelken açmak vardı. Gözlerinin ışıltısında kaybolup umuda, yolların hızlı adımlarında kovalarken aşkı, sevdayı, sevgiyi, dostluğu, mutluluğu ve peşimizden takip ederken hüzün inadına, biz inadına, inadına, inadına… Ne güzel yaşamaktaydık be! Peşi sıra gelen hüzünlerimizle bile.
Fotoğraflarına sıkışıp kalmış ışıltısını gözlerinin, sınırsız bir başak tarlasında dolaşır gibi kocaman umut, biraz hüzünle seyre dalıyorum.
Biliyorum sen hiçbir yere gitmedin. Sen hiç ölmedin. Çünkü yaşamak, nefes almak demek değildir. Yine de kandırmak istemem ne seni ne de kendimi, parmak uçlarımı yakarken sigara. Acının sıcaklığı taptazedir içimde. Çok özlemekteyim varoluşluğunu…
Nihal KÜÇÜKDÖNMEZ
04.08.2001 / Cumartesi
İstanbul / 01:00

0 yorum:
Yorum Gönder